KUR'AN IŞIĞINDA CİHAD

Not: Bu kitabı yayınlamaya karar verdiğim için siteden kaldırdım özür dilerim.




KUR’AN IŞIĞINDA
CİHAD


İkrami BERKER


ÖNSÖZ

Bimillahirrahmanirrahim

Kâinatı yaratıp düzene koyan Halifem deyip insanı yaratan, ahkâmını icra için insanlar içerisinden İslam ümmetini seçen, bu ahkâmı icrada bu ümmetin önüne çıkan engelleri bertaraf etmesi için cihadı farz kılan, bu uğurda canlarını verenlere şahadet unvanı verip cennet ve ni’metlerini bahşeden Allah’a sonsuz hamd ve senalar, O nun emirlerini bizlere tebliğ eden, cihat ve şahadetin faziletini müjdeleyen, yaratılmışların en hayırlı ve en şereflisi, iki cihan serveri ins ve cin’nin peygamberi Hz. Muhammed (SAV) e onun pak ve temiz olan âline, tebliğine başım gözüm üstüne deyip tereddütsüz kabul edip, hayata geçiren güzide ashabına Salât ve Selam olsun.

Hak ile batıl, iman ile küfür ve nur ile zulmet Beşeriyetin ilk atası Hz Adem (AS) dan hemen sonra Habil ve Kabil olayı ile su yüzüne çıkmıştır.

Nerede hak varlığını göstermişse batıl karşısına dikilmiş, ne zaman Nur parlamaya başlamışsa zulmet onu boğmak ve yok etmek için kıyam etmiş ve ne zaman İman nuru intişara başlamışsa küfür onunla kapışmayı kendisine hüner saymıştır.

Şeytanın askerleri, Ebu cehil’in orduları, Nemrutlar, Firavunlar hep mü’minlerin karşısına değişik şekillerde, değişik kılıklarda, farklı edalarla çıkmışlardır.

İslam’a karşı açılan cepheler, Müslümanlara karşı yapılan saldırılar 21. asırda had safhaya ulaştığı şu yıllarda dünya Müslümanlarının pasif tutumları üzücü ve endişe verici boyuttadır. Bütün bunları göz önüne alarak –Kur’an ışığında Cihad- adı altında bir çalışmaya koyulduk. Yaklaşık on altı tefsirden araştırarak müfessirlerin Kur’an da ki Cihad ayetleri ile ilgili görüş ve açıklamalarından herkesin kolayca istifade edebileceği bir kitap derleyerek siz okurlarımızla buluşturmayı arzu ettik. Zira ciltler dolusu bu tefsirleri herkesin temin etmesi, okuyabilmesi, konuyla ilgili ayetleri seçmesinin pek mümkün olamayacağını düşünüyoruz.

Bu çalışmayı yaparken Ayetlerin nüzul sırasını ya da kur’an da ki sure ve ayet sırasını göz önünde bulundurarak yapmadık. Çünkü böyle çalışma ancak konu tefsiri olur. Ki bu da bizim gücümüzü aşan bir ilim gerektirdiği için konularına göre ayetleri ele alıp, tefsirlerden derlediğimiz bilgileri yeri geldikçe dünyadaki gelişmelerle de karşılaştırarak özetleyip size sunduk.

Rabbim bu çalışmalarımızdan sizlere ve bizlere hayırlar ihsan etsin. Bu çalışmanın tesirini üzerimizde halk eylesin.
Gayret bizden Tevfik Allah’tan.

İkrami BERKER


GİRİŞ

Bilindiği gibi İslam en son ilahi nizamdır. Bu akide beşer hayatının temel kaidesidir. Ve bütün insanlığın hayat nizamı için gelmiştir. Bu akide; İslam ümmetinin beşerin mevcudiyeti, beşer varlığının gayesi hususunda Kamil ve Şamil bir anlayıştan doğan alemşümul bir kumanda mevkiine yükselişini temin etmek için gelmiştir. Allah ın indi ilahisinden gelen kur’an ı kerim bunları açıklayan bir düstur kitabıdır. İslam’ın kumanda ettiği bu hayırlı teşebbüsten başka hiçbir hayır yoktur. Bütün cahiliye nizamlarında hayırdan eser bulmak imkânsızdır. Beşeriyet İslam’ın gölgesinde yükseldiği seviyeye hiçbir zaman yükselememiştir. Bu nimete denk dünyada hiç bir nimet yoktur. Bu nimetten istifade edebilme şerefine nail olmakta aynı şekildedir. Hz Ömer (RA) Şam seferinde Ubeyde b. Cerrah (RA)’ şöyle söylemiştir: Vaktiyle biz zelil bir kavimdik ne zaman izzet ve şeref aradık Allah bizi İslam la şereflendirdi. İzzetli kıldı. Eğer İslam'ın dışında başka şeylerde izzet ve şeref arayacak olursak Allah bizi tekrar zelil eder.1

İslam’ın dışında hiçbir yerde bu yüceliği, bu izzet ve şerefi, hiçbir itibarı bulabilmek mümkün değildir. Onun içindir ki Siyonizm ve ehli salip arasında, batıda, AB de izzet ve şeref aramak düpedüz cehalet,onların arasında itibarın artığını zannetmek te sadece budalalıktan başka bir şey değildir. Çünkü asıl izzet ve şeref Allah katındadır. Allah (cc) şöyle buyuruyor: ‘’(müminler)! Onların arasında izzet ve şeref mi arıyorlar? Şüphesiz ki asıl izzet ve şeref Allah’ın dır. (İslam’dadır).’’2

İnsanlık âlemi İslam nizamından mahrum bırakıldığı takdirde bütün kurtuluş yollarını ve başarı çarelerini tamamen kaybeder. Ve insanlığı bu hayır nizamından mahrum bırakanlar kadar insanın insanlığına tecavüz eden bir zalim bulunamaz. İnsanoğlu ile yaratanının istediği yüceliğin, nezafetin, saadetin ve kemalin arasına girmek isteyenler şüphesiz ki en büyük zalimdirler.

Bundan dolayıdır ki, bu âlemşümul ve ilahi nizam davetinin bütün insanlığa ulaşması ve tebliğ edenlerin karşısına çıkan bütün sulta ve engellerin yıkılması şarttır.

İlahi davet ulaştıktan sonra kabul edip etmemekte herkes hürdür. Ancak itaat edenleri engelleyici herhangi bir mânia ve sultanın bulunmaması da elbette insani bir haktır. Bir takım kimseler Allah ın davetini kabul etmeyip te kaçarlarsa, ilahi davetin yoluna devam etmesini önlemeğe hakları yoktur. Yapılacak muahedeler dâhilinde hürriyet ve güveni temin etmek ve Müslümanların hiçbir düşmanla karşılaşmadan kendi davalarını tebliğ etmelerini sağlamak şarttır.

Allah ın hidayet bahşettiği kimselerden bir kişi şayet bu davete gönül vermiş ise artık hiç kimse onu eziyet ve fitne taktikleriyle yolundan çevirmeğe kalkışmamalıdır. Allah yolundan men eden ve insanları hidayet yolundan uzaklaştıran bir nizamın bir sulta nın olmamasını istemek de mü’minlerin gayet tabii bir hakkıdır. Eziyet ve fitnelere maruz kaldıkları vakit, Müslümanların kendilerini kuvvet kullanarak müdafaa etmeleri dini bir vazifedir. İtikat hürriyetini teminat altına almak, Allahın hidayetinin ulaştığı kimselerin emniyetini sağlamak, Allah’ın nizamını yeryüzünde hâkim kılmak ve bütün beşeriyeti o umumi hayırdan mahrum etmemek için kuvvet kullanmak gayet meşru bir vazifedir.

Müslümanlar üzerine bu beşeri haklardan doğan bazı vazifeler yüklenmektedir. Bu ilahi davet içinde tebliğ ederken Müslümanların önüne dikilen veya inanç hürriyetini tehdit eden bütün kuvvetleri tuzla buz edip devirmeleri; bu vazifelerdendir. Müslüman yeryüzünde Din tamamen Allah için tatbik edilinceye ve yeryüzünde hiçbir kuvvetin Allah’tan uzaklaştırma imkânı kalmayıncaya kadar durmadan dinlenmeden cihad etmelidir.

İnsanları dine zorlamak için değil… Allah’ın dinini yeryüzünde yüceltip, dine girmek isteyenleri korkutacak hiçbir sulta kalmayıncaya kadar Allah’ın dinini tebliğ etmekten ve dinde sebat edip, vecibelerini ifa etmekten alıkoyan hiçbir kuvvetin korkusu kalmayıncaya kadar, hâkimiyeti diniye yi sağlamak için cihat edecektir.

Yeryüzünde hak ve hakikat erbabını yolundan döndürecek, hidayetten sapıklığa çevirecek hiçbir sulta, nizam ve idarenin kalmaması için cihat edecektir. İslam’ın cihat anlayışının umumi prensipleri bunlardır. Ve İslam tarihinde cihat hareketi bu anlayış dâhilinde cereyan etmiştir.

Evet; cihat sırf bu hedefler için yapılırdı. Başka hiçbir hedef veya alamet karıştırılmazdı. İslam’da cihat, akide içindir. Akideyi muhasaradan kurtarmak, fitneden korumak, akidenin koymuş olduğu hayati prensipleri, ilahi şeriatı muhafaza etmek içindir. Cihat yeryüzünde akide sancağını dalgalandırıp bu sancağa saldırmak cüretini gösterenleri daha saldırmadan ezmektir.

Ta ki bu akideye gönül vermek isteyenler yeryüzünde karşılarına dikilecek hiçbir engelin bulunmayacağını bilsinler ve zorlamadan bu dine girsinler…



_____________________________
1)Hâkim/ Müstedrek, Buhari
2)Nisa /139


İÇİNDEKİLER

Takdim
Giriş
Allah Yolunda Cihad
Haddi Tecavüz Etmeyin
Allah In Dini İçin Savaş
Mal İle Cihat
Cihad İçin Mal
Mü’min Allah Yolunda Savaşır
Bir Gurup İnsan
Mekke De Niçin Cihada İzin Verilmemişti
Savaş İzni
İman Ve Cihadın Fazileti
Şüpheden Uzak İman
Tek Vücut Halinde Savaş
Kuvvet Hazırlayın
Savaşa Hazır Olun
Müşriklerle Savaşmaya Teşvik
Yalnız Allahın Nizami
Anadan Babadan Ve Candan Geçmek
Hakkını Vererek Cihad
Cihad Edenler Ve Oturanlar
Gerçek Müminlerin Durumu
Bazı Savaş Taktikleri
Savaşla İlgili Öğütler
Savaşta Tesbit Yapılmadan Hüküm Verilmez
Değişmeyen İlahi Kanun
Allah’ın Kanunu Değişmez
Allah’ın Kanunlarından Biri Daha
Haram Aylar
Hedef
Fitne Katlden Kötüdür
Harp Hazırlığı
Allah’ın Yardımı
Allah’ın Bahşettiği Yardım
Tehlikeler Karşısında Beşer Ruhu
İki Taifeden Biri
Uyku Ve Güven
Meleklerin Yardımı
İmanın Bahşettiği Güç
Allah Müminleri Savununr
Allah’ın Dinine Yardım Edenler
Ağır Basmadan Esir Alma
Ganimetler
Ganimetlerin Tasimi
Müşriklerle Savaşmanın Farziyeti
Müslümsnlsrın İmtihan Edilip Seçilmesi
İmtihan
İmtihan Ve Neticenin İzharı
Umumi Seferberlik
Var Gücünle Savaş
Mücahit Kendisi İçin Cihat Eder
Yakın Düşman
Üstünken Sulh İstemeyin
İnananlar Üstündür
Kâfirlerin Boynunu Vurun
Şehitler Ölmez
Şehit Kimdir
Şehitlerin Ruhu
Ahireti Satın Alanlar
Şahadetin Karşılığı
Kârlı Ticaret
Allah’ın Nurunu Söndürmek İsteyenler
Mücahidin Vasıfları
Cihadın Mükellefiyeti
Özür Sahipleri
Savaşta Namaz
Hendek Savaşından Sahneler
Anlaşma Tanımazlar
Tarihi Vakalar
Hüneyn Günü
Cizye Verinceye Kadar Savaş
İki Ayrı Tutum
İnananlar Ve İnanmayanlar
Çarpıcı Örnekler
Münafıklara Karşı Cihad
Savaşa Katılmayanlar
Münafıkların Cihat Karşısındaki Tutumu
Özürsüz Geri Kalanlar
Ağır Davrananlar
Mıhlanıp Kalanlar
Allah Yolunda Savaşmayanlar
Cihad Ve Akide Hürriyeti