2017 aktif konular listesi

EVLİYA ÇELEBİ'NİN İLK İRAN SEYAHATİ GÜZERGÂHI V ÜZERGÂHI VE KALELERE İLİŞKİN BİLGİLER

  • elif

EVLİYA ÇELEBİ'NİN İLK İRAN SEYAHATİ GÜZERGÂHI V ÜZERGÂHI VE
KALELERE İLİŞKİN BİLGİLER İLGİLER
Route of the First Iran Journey of Evliya Route of the First Iran Journey of EvliyaÇelebi and Information about Castles Çelebi and Information about Castles Çelebi and Information about Castles

Özer KÜPELİ∗
ÖZET
Evliya Çelebi, 1646-47'de ve 1655'de iki kez resmi görevlerle İran'a gitti. Bunlardan
ilkinde Defterdarzâde Mehmed Paşa tarafından Tebriz Valisi Kelb Ali Han'a
elçi olarak gönderildi. Vazifesi süresince Safevi ülkesinin kuzey topraklarını
(Azerbaycan, Şirvan, Dağıstan ve Gürcistan) dolaşıp, Erzurum'a döndü. Bu çalış-
mada ilk olarak bu seyahatin güzergâhı ele alınmıştır. Sonra güzergâhı üzerinde
bulunan kalelerin fiziksel durumuna ve tarihine dair verdiği bilgiler değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Evliya Çelebi, Seyahatnâme, Safevi İranı, kaleler :
ABSTRACT ABSTRACT
Thanks to official duties Evliya Çelebi went to Iran twice in 1646-1647 and in

YENİ KAYNAK VE VEStKALARIN lŞIGI ALTINDA Yavuı: S ul!an Selfm'In İran Seferleri

  • elif

M. TAYYIB GOKBILGiN
2} D:r ·ı ili rı en eağa ıktı kları zaman ldık ızı tirnar
ın kanun:
a) Yeniçeri ~ası 500000, Emir-alem a~a 450000, ap ıcı
la rı 400000 a kçelik.
b) hu kebtr 400000, r-ı saglr 330000 akçelik.
c) Ça gl r· aş 350000, ak rcı-baş 300000, Sipahi · nl"r
lt a s 300000, ili da başı 280000 akçelik.
d) Ser-alcfciyan 200000, ser - ulMeciyan 17ססOO Alta.i araba
170000, AltA·i nAn 160000, Ser-eebeciyan 150000 akçelik tirnarlar.
3) Der-I devlette olan iı' ara ar pa ktar arı:
a) çer ğası 25000, Ser-bevvaban 19000, Eralr-ahue- başı
19000 akçe lik arp lar.
b) Çekırcı- ba şı ar raüstakil iseler, Bayezid U. devrinde 24000
akç e ve n c er şı lOOOOakçe arpalık a lma kta sonra iki
alık rleşti ril lti cihetle 20000 akçelik hi len ise (!ünu,j
Sultan S üleyman devri) her ikisi müstakil olmakla Ça ır - başı
17000, e r n c 10000 akçelik al le
..ıl) Pa arm ef tıarı vuk uunda tirnar ta sa rru f eden adaml rı
hakkınd
a) hudas 14000, Ka baş 13000, Emir-ahuru 8000, hazine'

Kaçar Dönemi İran’ında Tasavvuf Karşıtlığı•

  • elif

T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
İLAHİYAT FAKÜLTESİ
Cilt: 13, Sayı: 1, 2004
s. 229-243
Kaçar Dönemi İran’ında Tasavvuf Karşıtlığı•
Mangol BAYAT
Çev.: Abdullah KARTAL
Dr.; U.Ü. İlâhiyat Fakültesi
Özet
Kaçarlar dönemi İran’ı, dinî yenilenme ve sosyo-politik
düşünme döneminin ortaya çıkışına tanıklık etmiştir. Resmî
Şiî İslâm’ı, “dinî sapkınlar”a karşı savaş açan yüksek
ulema sınıfının egemenliğindeydi. Dinî sapkınlar,
kendilerine âit bütün farklılıklarına rağmen, sûfîler (urafa),
filozoflar (hukemâ- philosophical theologians) ve 19. asrın
ortalarından itibaren ortaya çıkan reformcu modernistleri
kapsamaktadır. Bu makalede, yazar, paradoksal bir
şekilde, filozofların, sûfîlere yönelik muhalefetinin
müçtehitlerinkinden daha az olmadığını ve diğer yandan
hem filozofların, hem de sûfîlerin modernistler tarafından
etkili bir baskıya ma’ruz kaldıklarını tartışmaktadır.


Bu makale, “Anti-Sufism in Qajar Iran” adıyla, Islamic Mysticism Contested,

Komşuyu Anlamak/Anlatmak: 20. Yüzyılda Türkiye’de İran’a Dair Yayınlanan Kitaplara Dair Bir Değerlendirme*

  • elif

165
Afacan / Komşuyu Anlamak/Anlatmak: 20. Yüzyılda Türkiye’de İran’a Dair Yayınlanan Kitaplara Dair Bir Değerlendirme
İran ve Türkiye, tarih boyunca dinî, siyasi, kültürel, edebî vb. açılardan etkileşim içinde
bulunan iki ülke olagelmiştir. Kaşgarlı Mahmud asırlar önce, “Tatsız Türk bolmaz (Farssız
Türk olmaz).” diyerek bu ilişkilerin derinliğine işaret etmiştir. Muhtelif Türk hanedanlıkları,
dönem dönem İran’da hüküm sürdüğü gibi İran’ın kadim devlet geleneğinden de
çok etkilenmişlerdir. Bu etkileşim, 16. yüzyılda Türkmen Safevi Hanedanlığı’nın Şiiliğin
hamisi sıfatıyla yükselişini takiben yerini çatışmaya bırakmıştır. Bu durum, Osmanlı ile
İran arasında önemli askeri sonuçları olan ve yoğun bir dinî kisveye bürünmüş siyasi
bir mücadeleye zemin hazırlamıştır. 18. yüzyılın sonralarında Safevi Hanedanlığı, yerini
diğer bir Türkmen hanedanlığı olan Kaçarlara bırakmıştır. 19. yüzyıl, her iki devletin

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NDE EGEMENLİK VE MEŞRÛİYET KAYNAĞI “VELÂYET-İ FAKİH”

  • elif

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NDE EGEMENLİK VE MEŞRÛİYET
KAYNAĞI “VELÂYET-İ FAKİH”
Yrd. Doç. Dr. M. Serkan Taflıoğlu
Niğde Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
● ● ●
Özet
Bu çalışma devrim sonrası İran İslam Cumhuriyeti’nin egemenlik anlayışını ortaya koymaya
çalışmaktadır. İran’da devrim sonrası kurulan İslam Cumhuriyeti egemenlik ve meşruiyet anlayışı
Humeyni’nin velâyet-i fakih nazariyesine dayanmaktadır. Humeyni bu dini nazariyesi ile Şia’nın temel
İslami söylemini değiştirmiştir. Klasik Şii siyasi düşüncesi dışında olan bu görüş devrim sırasında
Humeyni’nin isteği ve mücadelesiyle anayasaya girmiştir. Yeni anayasada egemenlik ve meşruiyetinin temel
kaynağı din olmuştur. Velâyet-i fakih makamı ise İran İslam Cumhuriyeti’nde en üst siyasi ve dini makam
haline gelmişti. Veliy-i fakih İran devlet başkanı konumundadır. Yasama, yürütme ve yargının üzerinde bir
makama sahiptir. En üst düzey askeri ve sivil bürokratları o atamaktadır.

İRAN’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ

  • elif

İRAN’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ
Ali TEMİZEL*
ÖZET
Bu çalışmada; İran’da Türkçe öğretiminin tarihçesi, İran’da Türkçenin öğretildiği mekanlar,
Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçiliği bünyesindeki Türkçe Öğretim Merkezi, bu merkezde
yapılan faaliyetler, Tahran Allame-i Tabatabai Üniversitesi’ndeki Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,
bu bölümün kuruluş tarihçesi, bölümün kurulması ile ilgili olarak Türkiye ve İran arasında yapılan
mutabakat metni, bölümün resmi olarak açılışı esnasında İran’da bulunan Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’in Allame-i Tabatabaî Üniversitesi Fars Edebiyatı ve
Yabancı Diller Fakültesini ve bünyesindeki Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü ziyareti esnasında
dile getirdiği duygu ve düşünceleri, yine bölümün kurulması sırasında ve daha sonrasında karşılıklı
yardımların yapılması amacıyla Ankara Üniversitesi ile Allame-i Tabatabaî Üniversitesi arasında
yapılan Akademik İşbirliği Protokolü, bölümün öğrenci durumu, bölümde okutulan dersler,

BÜYÜK ORTA DOĞU JEOPOLİTİĞİNDE İRAN-ABD İLİŞKİLERİ

  • elif

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 163
BÜYÜK ORTA DOĞU JEOPOLİTİĞİNDE
İRAN-ABD İLİŞKİLERİ
Yaşar SEMİZ*
Birol AKGÜN**
Özet
Bu çalışmada 1979 Devrimi sonrası İran-ABD ilişkileri, Büyük Orta Doğu’nun
Jeopolitik ve Jeokültürel önemi dikkate alınarak incelenmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde
İran-Irak savaşı (1980-88) ve bu savaşa ABD’nin yaklaşımı; ikinci bölümde savaş sonrası
İran’ın dış politikası: 1) Hazar Orta Asya; 2) Körfez ve Orta Doğu; 3) ABD İsrail siyaseti,
alt başlıkları ile incelenmiş ve bu politikanın bölgedeki ABD çıkarları ile çatışan yönleri
tartışılmıştır. Üçüncü bölümde ise, İran’ın bölgedeki çıkarlarını korumak için nükleer
enerji üretimine yönelmesi karşısında ABD’nin İsrail’i de düşünerek takınacağı tavır ve
olası bir İran-ABD-İsrail çatışması üzerinde durulmuştur. Sonuç kısmında ise, İran’ın
nükleer silah edinme çabaları ile Cumhurbaşkanlığına Mahmut Ahmedinecat’ın
seçilmesinin İran-ABD ilişkileri ile bölgenin güvenliğine yönelik etkileri

TÜRK VE İRAN KÜLTÜRÜNDE BEDENİN YENİDEN SUNUMU VE BUNUN SİNEMADAKİ YANSIMALARI*

  • elif

TÜRK VE İRAN KÜLTÜRÜNDE BEDENİN YENİDEN SUNUMU
VE BUNUN SİNEMADAKİ YANSIMALARI*

Mustafa SÖZEN* *
Özet
Bu çalışmanın amacı, hem aynı kültür dairesi içinde yer alan hem de farklı
etkileşim alanları içinde bulunan komşu iki kültürün, süreç içinde ürettikleri beden
kavramını, anlatı metinleri içinde nasıl biçimlendirdiklerini ve bunu sinematografik
anlatılarına nasıl yansıttıklarının ipuçlarını aramaya yöneliktir. Beden, her zaman
için üzerine giydirilmiş tanımlamalardan çok, zamanın ve coğrafyanın yarattığı
toplumsal zihniyetler doğrultusunda şekillenip yeniden anlam yüklenen kavram
olagelmiştir. ‘Beden-zaman-mekân’ ilintisi, karmaşık bir ağ içinde, toplumun kültürel
topografyasını belirleyen epistemolojik parametrelerden biri olarak kabul
edilmekte ve doğaldır ki bu parametre, bir anlatı formu olarak sinemada da benzer
şekilde yerini almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Anlatı gelenekleri, kültürel çalışmalar, yazılı metinler,
görsel metinler

Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581)

  • elif

Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran
Seyahatleri, 1562-1581)
The English Visitors of the Safavid Country (Persia Travels of Merchants of the
English, 1562-1581)
Özer KÜPELİ*
Özet
XVI. Yüzyılda İngiliz tacirleri denizaşırı ticarete katıldılar ve giderek bu ticaretteki paylarını artırdılar. Bu
artıştaki en büyük etken şüphesiz İngiltere Krallığı tarafından desteklenen anonim şirketlere aitti. Bu anonim
şirketlerden birisi de 1553'te Rusya'da kurulmuştu ve kısa sürede Rusya ticaretini denetimine almıştı. Bu esnada
1557'de Anthony Jenkinson Moskova Şirketinin başına getirildi ve ilk işi Hazar Denizi ve ötesine bir keşif seyahati
yapmak oldu. Bu seyahat esnasında İran'ın ticarî potansiyelini fark etti. Bunun üzerine Kraliçe I. Elizabeth'in
mektubunu iletmek üzere elçi olarak İran'a gitti. Amacı Şah Tahmasb'tan İngiliz tacirleri için bir takım ayrıcalıklar

SOVYET-İRAN İLİŞKİLERİ (1979-1989)

  • elif

SOVYET-İRAN İLİŞKİLERİ (1979-1989)
Süleyman ERKAN•
Özet
Şah döneminde, İran’ın ABD ve Batı ile çok yakın ilişkilere sahip olması Sovyetler Birliğini ülke
güvenliği açısından her zaman tedirgin etmiştir. Bu nedenle, 1979’da, İran’daki iktidar/rejim
değişikliği bir yandan Sovyetleri rahatlatırken diğer yandan da Afganistan’ın işgali için
kendilerine fırsat yaratmıştır. Başlangıçta, ABD’nin olaylara müdahale etmesini önlemek
amacıyla dikkatli ve ölçülü bir politika izleyen Sovyetler, Şah’ın devrilmesiyle birlikte,İslâmi
Rejimle yakınlaşmayı denemişse de iki ülke arasındaki ilişkiler çeşitli olayların etkisiyle hiçbir
zaman ideal düzeyde olmamıştır. İslâmi Yönetim’in İran Solu ve Komünistlerine yönelik tasfiye
politikası, Sovyetlerin Müslüman bir ülke olan İran sınırındaki Afganistan’ı işgali ve İran-Irak
Savaşı sırasında Irak’ı desteklemesi ilişkileri etkileyen en önemli olaylar olmuştur. ABD ve Batı

İran-Kuzey Kore Savunma Sanayii ve Nükleer Teknoloji İşbirliği

  • elif

115
Bilge Strateji, Cilt 6, Sayı 10, Güz 2014
İran-Kuzey Kore Savunma Sanayii ve Nükleer Teknoloji İşbirliği
Iran-North Korea Defense Industry and Nuclear Technology Cooperation
Bekir ÜNAL*
Öz:
Soğuk Savaş döneminden itibaren uluslararası sistemde tecride maruz kalan ve
yalnızlaşan devletlerin, gerek otoriter rejimlerini muhafaza etmek gerekse tehdit
algıladıkları devletleri dengelemek maksadıyla birbiriyle işbirliğine yöneldiği
gözlemlenmektedir. Devrim sonrası İran’ın Kuzey Kore ile tesis ettiği işbirliği,
uluslararası sistemde yalnızlaşan devletleri yakınlaştıran dinamiklerin analizi açı-
sından önem arz etmektedir. İran ve Kuzey Kore, 1980’li yıllardan itibaren savunma
sanayii ve nükleer teknoloji alanında kapsamlı bir işbirliği geliştirmiş, uluslararası
tecride karşı simbiyotik bir ortaklık inşa etmiştir. Yaptırımlara rağmen
İran, Kuzey Kore’den balistik füze sistemleri tedarik etmekte, savunma sanayii ve

İRAN’IN NÜKLEER SÖYLEM SİYASETİNİ ANLAMAK: ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME

  • elif

İRAN’IN NÜKLEER SÖYLEM SİYASETİNİ ANLAMAK:
ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME
Murat YEŞİLTAŞ∗
Özet
Bu makale, İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer politikasının inşa edilmiş İran devlet kimliğinin
söylemsel bağlamı içine nasıl yerleştirildiğini açıklamaya çalışır. Makale geleneksel dış potika
anlayışlarının İran’ın nükleer potikasının toplumsal bağlamda anlamaya imkan vermediğini ileri
sürer. Dış potlikayı ve ulusal çıkarı verili alan geleneksel yakalaşımların aksine, bu makale İran
nükleer politikasının farklı tarihsel dönemlerde farklı söylemler tarafından toplumsal olarak
üretildiğini ve yeniden üretildiğini ileri sürer. Bağımsızlık, egemenlik, adalet, eşitlik, direniş ve
İslam temelli söylemler İran devlet kimliğine anlamını verir ve İran’ın hem iç hem de dış
ilişkilerindeki resmi söylemini meşrulaştırır. Makale üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci
kısımda“dış politikayı” nükleer politikayı dikkate alarak İranlı “ben” ve “öteki”nin söylemsel

1) TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE KİMLİK, GÜVENLİK, İŞBİRLİĞİ ve REKABET

  • elif

1) TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE KİMLİK, GÜVENLİK,
İŞBİRLİĞİ ve REKABET
S. Gülden Ayman
Bu makale İran'ın nükleer programıyla ilgili krizin sürdüğü ve Arap isyanlarının Ortadoğu'yu
sarstığı bir ortamda Türkiye-İran ilişkilerini değerlendirmeyi hedeflemektedir. İki ülke arasındaki
ilişkilerin temel dinamiklerinin hangi durumlarda değişme potansiyeli taşıdığını sorgulayan makale
bugüne değin iki ülke arasındaki gerginliklerin neden husumet karakteri kazanmadığı, rekabet ve
işbirliğinin hangi koşullarda derinleştiğini açıklamaya çalışmaktadır. Makalede rekabet ilişkisinin
tarafları arasındaki ortaklıklar üzerinde durulmakta, ortaklıkların hangi koşullarda iddia edilenin aksine
işbirliğini sınırlayıcı bir etki yarattığı tartışmaya açılmaktadır. Kimliği, etnik alt-kimlik, ulusal kimlik
ve dış politika kimliği olmak üzere üç ayrı düzlemde dikkate alan ve kimlikle güvenlik arasındaki yakın

Değerler Değişimi ve Kuşaklararası Çatışma: İran Khoy Kenti Örneği

  • elif

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi
Aralık 2013, 14(2), 93-113.
93
Değerler Değişimi ve Kuşaklararası Çatışma: İran
Khoy Kenti Örneği
Alireza LOTFİ, Sabour KABİRİ, Hojjat GHASEMLOU*
Değerler Değişimi ve Kuşaklararası Çatışma: İran Khoy
Kenti Örneği
Özet
Bu çalışma, farklı kuşağa mensup aile üyelerinin kültürel
teamülleri üzerine odaklanmaktadır. Ardışık kuşaklarda aktarım
süreçleri tüm aktarım ile eksik aktarım arasında değişim
göstermektedir. Aktarımın her iki türü birçok soruna neden
olabilir. Tüm aktarım şeklinde, değişim fırsatları yeni kuşaktan
alınmaktadır ve eksik aktarımda ise kuşaklararası teamülü
çatışmaya kadar götürebilir. Buna göre yeni kuşağın değer, norm
ve tutumlarının keyfiyeti ve kuşaklar arası ilişkilerin düzeyi İran
toplumunun esas sorularından birini oluşturmaktadır. Bu çalışma
2012 yılında, Khoy şehrinde ebeveynler ile gençlerin arasındaki
değersel, davranışsal ve normsal teamülleri incelemeye

İran’ın Orta Asya Politikaları

  • elif

Dr. Kaan DİLEK
1974 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Antalya ve
İstanbul’da tamamladı. Anadolu Üniversitesi’nde İktisat okudu. 1994
yılında İran’da Medeniyet Tarihi bölümünde ikinci lisans öğretimini
ve 2000-2006 yılları arasında da Tahran Üniversitesi’nde Fars Dili ve
Edebiyatı bölümünde yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı.
Çok iyi derecede Farsça, Tacikçe, Darice, Azerice ve orta düzeyde
Arapça ve İngilizce bilen Kaan Dilek, 2001-2009 yılları arasında İran
ve Türkiye’de muhabirlik, gazetecilik, çeşitli kurum ve kuruluşlarda
çevirmen ve danışman olarak görev yaptı. 2009 yılında Ortadoğu
Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (ORSAM) Şiilik Araştırmaları
Danışmanı olarak çalışan Kaan Dilek, 2010 yılından itibaren Stratejik
Düşünce Enstitüsü’nde (SDE) Ortadoğu uzmanı olarak çalışmaktadır.
Bugüne kadar edebiyat ve araştırma alanında yayınlanan kitaplarının
yanı sıra birçok akademik ve aktüel dergilerde Ortadoğu, Şiilik ve İran