2016 aktif konular listesi

ZEBÎHULLÂH-İ SAFÂ

  • elif

İranlı ünlü edebiyat tarihçisi ve yazar (ö. 1999). Zebîhullâh-i Safâ, 1911 yılında Simnân’a bağlı Şehmîrzâd’ta doğdu. Babası Ali Asğar Safâ-yi Şehmîrzâdî, Bâbul’da (Bârfurûş) yaşıyor ve geçimini ticaretle sağlıyordu. Safâ ilk öğrenimini Babul’da (1925), orta öğrenimini Tahran’da tamamladı (1933). Yüksek öğrenimini Tahran Yüksek Öğretmen Okulu ve Tahran Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Felsefe ve Fars Edebiyatı Anabilim dallarında (1936), doktora öğrenimini de Fars Dili ve Edebiyatı Dalı’nda yaptı (1942).

GRAMER TARİHİNE GENEL BİR BAKIŞ

  • elif

Dil ve dilbilgisini konu alan çalışmaların bilinen en eskileri, Eski Yunan’a ve Eski Hind’e kadar uzanır. İnsanların dil ve dilin işlenmesi konularına yönelmelerinde ve bu konularda çalışma yapmalarında başlıca iki önemli faktör rol oynamıştır. Bu faktörlerden birincisi, dindir. Dinlerle ilgili kutsal metinler ve dualara gösterilen özenin dil ve gramer alanındaki çalışmaları kamçıladığı tarihî kaynaklardan anlaşılmaktadır. Kutsal kitapların, dine ilişkin metinlerin kuşaktan kuşağa, yanlışlardan arındırılmış olarak doğru bir şekilde aktarılabilmesi ve böylece dinlerin sâfiyetini koruması amacıyla ta klasik ilk devirlerden bu yana birtakım yazım ve okuma kurallarının konulmasına çalışılmış ve sonuçta da birtakım dilbilgisi kuralları belirlenerek bunların üzerinde durmak gerekmiştir.

FERÎDÛN-İ MUŞÎRÎ VE ŞİİRİ

  • elif

Ferîdûn-i Muşîrî, 1305 hş./1926 yılında Tahran’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Meşhed ve Tahran’da tamamladı. Edebiyatla iç içe bulunan bir ailede büyüyen ve çocukluk yaşlarından itibaren şiire yakın ilgi duyan Ferîdûn-i Muşîrî, okuma yazmayı öğrendikten sonra İran edebiyatının en önemli simaları arasında yer alan Hâfız-i Şîrâzî, Sa‘dî-yi Şîrâzî, Nizâmî-yi Gencevî ve Firdevsî gibi şairlerin eserlerini okumaya başladı. Zamanının çoğunu ünlü Fars şairlerinin eserleri ve divanları üzerinde mütalaalarıyla geçiriyordu. Lise yıllarında şiir hayatına başlayan Ferîdûn-i Muşîrî, üniversitenin ilk yıllarından itibaren de gazellerini ve mesnevilerini kaleme almaya başladı. [1]

FARSÇA GRAMERİ’NİN TARİHİ SEYRİ

  • elif

Arapça, yeni ve son din konumunda bulunan İslamiyet’in kutsal kitabı Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği dili olunca İslamiyet’i seçen İranlılar, bu yeni dinin öğrenilmesi ve kurallarının tam olarak kavranılarak günlük hayata uygulanabilmesi amacıyla bu dile son derece önem verip saygı gösterdiler. II. Halife Hz. Ömer’in İran’ı İslâm topraklarına katmasıyla başlayan yeni dönemde İran’da Arapça’dan başka her dil ve İslam’dan başka her din artık fazla olarak kabul ediliyor ve rağbet görmüyordu. Bu ve daha başka etkenler nedeniyle İran’ın müslümanlar tarfından fethini izleyen iki asır boyunca bu ülkede Arapça çok yaygın olarak kullanılmaya ve bu dille eserler kaleme alınmaya başladı. İranlı ilim ve edebiyat çevreleri, kısacası okuma yazma ile ilgilenen herkes için Arapça, Batı Avrupa’da Latinceye verilen önem oranında değer kazandı.[1]

FARS EDEBİYATINDA HABSİYYE VE ŞEKVÂİYYE -III-

  • elif

II. İnançları nedeniyle hapsedilenler

Daha önceki makalemizin giriş bölümünde de belirtildiği gibi, Fars edebiyatında habsiyye ve şekvâiyye türü şiirler yazan şairler, cezalandırılmaları ve hapsediliş gerekçeleri açısından iki ayrı grupta ele alınmaktadır. Bunların bir kısmı yaşadıkları çağlarda bulundukları ülkeler ya da yöresel emirlerin egemenlikleri altındaki bölgelerde yönetimi ellerinde tutan hükümdarlar, emirler ya da yönetim yanlısı birtakım yetkililere değişik konularda muhalefetlerinden dolayı siyasî birtakım ithamlarla göz altına alınmışken, İkinci grupta yer alanlar ise, dinî inanışları nedeniyle yine yaşadıkları çağın egemen güçleriyle ya da yaşadıkları toplumun inançlarıyla örtüşmeyen düşünce ve inanışlarından dolayı cezalandırılmış ve zindanlara atılmışladır. Bu makalemizde söz konusu ikinci grupta yer alan şair ve yazarları ele alacağız.

1. Nâsır-i Husrev (ö. 481/1088)

FARS EDEBİYATINDA HABSİYYE VE ŞEKVÂİYYE -II-

  • elif

Fars edebiyatında habsiyye ve şekvâiyye türü şiirler kaleme alan şairler, cezalandırılmaları ve hapsediliş gerekçeleri açısından iki ayrı grupta ele alınmaktadır. Bunların bir kısmı yaşadıkları çağlarda bulundukları ülkeler ya da yöresel emirlerin egemenlikleri altındaki bölgelerde yönetimi ellerinde tutan hükümdarlar, emirler ya da yönetim yanlısı birtakım yetkililere değişik konularda muhalefetlerinden dolayı siyasî birtakım ithamlarla göz altına alınmış, takibe uğramış, hapis cezalarına çarptırılmışlardır. İkinci grupta yer alanlar ise dinî inanışları açısından yine yaşadıkları çağın egemen güçleriyle ya da yaşadıkları toplumun inançlarıyla örtüşmeyen düşünce ve inanışlarından dolayı cezalandırılmış ve zindanlara atılmışladır.

I. Siyasî gerekçelerle hapsedilenler

1. Mes‘ûd-i Sa‘d-i Selmân (ö. 515/1121)

FARS EDEBİYATI TARİHİNDE ÇOCUK EDEBİYATININ YERİ

  • elif

Fars Çocuk Edebiyatı

Edebî geçmişinin çok eskilere dayanması, çok zengin bir kültürel ve edebî mirasa sahip olmasına rağmen modern İran edebiyatında çocuklara özel bir edebiyatın geçmişi o kadar eskilere gitmez. Ancak efsaneler, destanlar, öyküler ve dilden dile dolaşan halk hikayeleri esas alınarak böyle bir tasnife gidilecek olursa, İranlı çocukların ve genç yaş gruplarının kendilerine hitap eden, kolaylıkla anlayabilecekleri edebî eserler çok eski dönemlerden beri kaleme alına gelmiştir. İran’ın edebî geçmişinde çocukların kendilerine özgü, bağımsız yazılı bir edebiyatları olmamıştır. Ancak bu topraklarda yaşayan çocuklar kendileri için özel olarak kaleme alınmış olmasa bile, bir edebiyat mirasından tamamıyla yoksun değillerdir. Fars edebiyatının zengin arşivinde çocukları ilgilendiren hikayeler, öyküler, destanlar her zaman var olagelmiştir.[1]

FARS ÖĞÜT EDEBİYATI

  • elif

گلی خوشبوی در حمام روزی
رسيد از دست مخدومی بدستم
بدو گفتم مشکی يا عنبری
که از بوی دلاويز تو مستم
بگفتا من گلی نا چيز بودم
وليکن مدتی با گل نشستم
کمال همنشين در من اثر کرد
وگرنه من همان خاکم که هستم